Otizm, yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan, yaşam boyu devam eden, kendini sözel ve sözel olmayan iletişim sorunları, sosyal etkileşim, tekrarlayıcı davranış ve sınırlı ilgi alanlarıyla gösteren nöro-gelişimsel bir bozukluktur. Otizmin etiyolojisi bilinmemekle birlikte genetik yatkınlığı uygun olmayan çevresel faktörlerle birleşip otizme neden olduğu kabul edilmektedir. Tek başına çevresel faktörler bu bozukluğun ortaya çıkmasına neden değildir. Bu bağlamda genetik bir yatkınlık olmadan çevresel faktörlerdeki olumsuzluk bozukluğun ortaya çıkması için yeterli olmayacaktır. Kendinizi suçlamayın !!!
Eğer çocuğunuz;
- Başkaları ile göz teması kurmuyorsa
- İsmi söylendiğin de bakmıyorsa
- Oyuncakları ile amaca uygun oynamıyorsa (amaç dışı oyuncak kullanımı)
- Komutlara cevap vermiyorsa ( 2,5 yaşındaki bir bebek ortalama %75 komutlara cevap verir)yâda sadece kendisi “isterse” cevap veriyor / yapıyorsa
- Kendi yaşıtları ile iletişime geçmiyorsa, onlarla oynamayı tercih etmiyorsa
- Konuşma gecikmesi söz konusu ise(anatomik bir bozukluk olmamasına rağmen ) isteklerini ağlayarak, ebeveyni götürüp göstermek v.b. ifade ediyorsa
- Ya da psikotik (takıntılı) neden – sonuca dayanmayan gelişimine uygun olmayan, ekolali türünden konuşma sorunlarına sahip ise
- Göz kaydırma, parmak uçlarında yürüme, sallanma, çırpınma gibi hareketleri normal orandan çok fazla yapıyorsa
- Tek düze hareket ediyorsa (sadece holde aşağıya yukarıya koşmak gibi)
- Bazı eşya ya da oyuncakları diziyorsa
- Obsesif (takıntılı) davranışlar sergiliyorsa; hep aynı yoldan gitmek, aynı giysiyi giymek, aynı yemeği / yiyeceği yemek v.b.
- Değişikliklere karşı ani tepki veriyorsa
- Sık mod değişiklikleri yaşıyorsa
- Uyku / yeme sorunları varsa
Otizmin nöro-gelişimsel bir bozukluk olduğu düşünülmektedir. Otizm erken tanı ile uygun özel eğitim ve rehabilitasyon programı ve çocuğa ve ailelerin ihtiyaçlarına uygun danışmanlık ile ele alınması gereken çok yönlü bir çalışmayı gerektirir.